Maternal Antikorları anne sütü ile almış olan yavru kedileri 3- 4 aylık bir süreye kadar korur. Bu yüzden aşıların tekrar dozları gerekmektedir.
Bu yüzden aşı programı tekrar dozları ve zamanları önemlidir.
Yeterli antikor (bağışıklık) oluşması için Veteriner hekiminizin önerdiği şekilde yapılmalıdır.
6- 8 haftalık iken
Kedi enfeksiyöz peritonitisi (FIP), kedi koronavirüsü (FCoV) ile enfeksiyon tarafından tetiklenen bağışıklık aracılı bir hastalıktır. FCoV, RNA virüsü olan Coronaviridae ailesine aittir. Koronavirüse özgü antikorlar, barınaklardaki kedilerin %90'ında ve tek kedili evlerdekilerin %50'sinde bulunur. Dünya çapında yaygındır. FCoV suşlarının %70-95'i serotip I'dir. Buna karşılık Japonya'da serotip II baskındır. FIP'li kedilerin çoğu FCoV serotip I ile enfektedir. Ancak, her iki serotip de FIP'ye neden olabilir ve her ikisi de klinik olarak belirgin olmayan FCoV enfeksiyonlarına neden olabilir. FCov diğer coronavirüslerde olduğu gibi çoğunlukla sindirim ve solunum sistemini etkiler. FIP sadece kedigillerde ortaya çıkabilmesine rağmen, gelinciklerde klinik olarak benzer sistemik koronavirüs ile ilişkilidir. Kedi bağışıklık sistemi üyesi makrofajlar virüsü erken dönemde yenemezse, dolaşımdaki makrofajlarda virüsün varlığı, FIP'i tanımlayan, nihai olarak ölümcül bir arthus tipi immün aracılı reaksiyonu başlatır.
Birçok kedide enfeksiyon, klinik belirtilerin yokluğunda haftalar ila aylarca devam eder. Bu kediler, aralıklı olarak veya sürekli olarak FCoV saçar ve diğer kediler için bir enfeksiyon kaynağı görevi görürler.
FCoV enfeksiyonu, geçici ve klinik olarak hafif ishal ve/veya kusmaya neden olabilir. Yavru kedilerin büyüme geriliği veya üst solunum yolu belirtileri geçmişi olabilir. Nadiren virüs, tedaviye yanıt vermeyen ve aylarca devam edebilen kilo kaybıyla birlikte şiddetli ishale neden olabilir. Çoğu enfekte olmuş kedi klinik belirtiler göstermez ! Karaciğer, böbrekler, pankreas, Sinir Sistemi ve gözler dahil olmak üzere birçok organ tutulabilir. Klinik belirtiler ve patolojik bulgular vaskülitisin bir sonucudur. Karında sıvı birikmesi (ascites) gelişebilir. En sık görülen oküler lezyonlar retina değişiklikleridir ve FIP şüphesi olan tüm kedilerde retina muayenesi yapılmalıdır. FIP, kan damarlarının her iki yanında bulanık grimsi çizgiler olarak görünen retinal vaskülütis kelepçelenmelerine neden olabilir. Üveitis yaygındır. FIP'li kedide deri sendromu tanımlanmıştır ve diğer deri lezyonları (örneğin, nodüler deri lezyonları, papüler deri lezyonları, pododermatitis) de mevcut olabilir. Üreme bozuklukları, yenidoğan ölümleri genellikle FIP ile alakalı değildir. FIP'li kedilerde en yaygın laboratuvar anormalliği Serum albumin/globulin oranıdır. < 0,5 kedinin FIP olma olasılığı çok yüksektir. 0,5 - 0,8 arası şüpheli >0,8 ise, muhtelemen FIP değildir. FIP'e özgü antikor testi yoktur; ölçülebilen tek şey FCoV'ye karşı antikorlardır. Serumda ölçülen antikor titreleri, bir teşhis aracı olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bununla birlikte, çoğu FCoV antikoru pozitif olan kedi hiçbir zaman FIP geliştirmez. Bu nedenle, antikor titreleri son derece dikkatli bir şekilde yorumlanmalı ve asla FIP'i teşhis etmek için tek test olarak kullanılmamalıdır! Hızlı test kitleri kesin olarak pozitif yada negatif vermez ! (doğru yada yanlış sonuç verebilir). Etken kesin olarak PCR ile teşhis edilebilir. Efüzyon sıvısında Rivalta testi yöntemi yüksek doğrulukla iyi sonuç verir.
Kesin tanı konulduktan sonra hayatta kalma süresi 9 gündür. Ancak bazı kediler birkaç ay yaşayabilir. Tedavinin başlamasından sonraki 3 gün içinde herhangi bir iyileşme göstermeyen kedilerin tedaviden herhangi bir yarar görme olasılığı düşüktür, ve ötenazi düşünülebilir.
FIP'li kedilerde interferonlar ve ribavirin dahil olmak üzere çeşitli antiviral tedavilerin etkinliğini araştıran bir dizi çalışma vardır. Bugüne kadar hiçbiri çok başarılı olduğunu kanıtlamamıştır.
Bir kedi ötenazi uygulanmışsa veya FIP nedeniyle ölmüşse, sahibi başka bir kedi almadan önce 2 ay beklemelidir. FCoV, özellikle çöp kutularının kullanıldığı ortamlarda en az 7 hafta bulaşıcı kalabilir.
Kedilerin dışkıları ile birbirlerine bulaştırırlar. Kedi türüne özeldir. Özellikle yavru kedilerde belli belirsiz hafif bağırsak enfeksiyonuna yol açarlar. Tedavi edilmeden çoğu vaka iyileşir. Dışkıda PCR (gen haritası ile virus tespiti, yüksek maliyetlidir) ile teşhis edilebilir. Kedilerin %87 si 24 ay virus yaymaya devam ederken, geri kalanı ömür boyu yayarlar.
Kedilerin dünya çapında en önemli bulaşıcı hastalığıdır. Aşılama hastalığı kontrol altına almaktadır.
Anemi, lösemi, bağışıklık zayıflaması, ikincil enfeksiyonlar, sinir sistemi, sindirim sistemi rahatsızlıkları, ağızda yaralar, üreme sistemi problemleri... başlıca belirtilerindendir.
Tedavisi yoktur. İyi bakım ile bazı kediler hayatta kalabilir. Hasta kediler yayılmayı önlemek ve ikincil enfeksiyon kapmamak için muhakkak kısırlaştırılmalıdır, diğer kedilerden uzak ve steril bakıma ihtiyaç duymaktadırlar.
İkincil enfeksiyonlar açısından 3 ayda bir Veteriner Hekim kontrolü önerilir.
Kronik böbrek hastalığı yaşlandıkça kedileri giderek daha fazla etkiler. Görülme sıklığı yaklaşık %2-4, 10 yaşına kadar olan kedilerde ise %30-40 civarındadır.
Böbreklerin önemli bir işlevi fosfat homeostazıdır. Kronik böbrek hastası kedilerde glomerüler filtrasyon hızı düşerek fosfor konsantrasyonlarının artmasına ve fosfat-kalsiyum homeostazı dengesizliğine yol açar. Bu sendrom, kronik böbrek hastalığı-metabolik kemik hastalığı olarak sınıflandırılır ve fibroblast büyüme faktörü 23 (FGF-23), paratiroid hormonu (PTH), 1,25 dihidroksi D3 (1,25 vitamin D3 kalsitriol), kalsiyum ve fosfor seviyelerinin yükselmesine yol açar.
Hayati tehlikenin yanı sıra büyüme ve gelişme bozukluğuna da yol açar.
Tedavi ve diyet mama ile kontrol altına alınabilir.
Kedi panlökopeni hastalığının etkeni parvovirüslerdir. Yavru ve yetişkin kedilerde oldukça bulaşıcı ve ölümcül bir hastalıktır. Etkin bir tedavisi yoktur. Koruyucu aşılar ile önlenebilmektedir.
Anne karnında enfeksiyona maruz kalan yavrularda fötal ölüm, abort (düşük), erken doğum, anomali, ölü doğum, anormal beyin gelişimi, merkezi sinir sistemi tahribatı, hidrosefalus gibi semptomlar görülmektedir.
Yavru ve yetişkin kedilerde iştahsızlık, depresyon, yüksek ateş, şiddetli kusma, dehidrasyon, şiddetli pis kokulu kanlı ishal başlıca semptomlardır. Sekonder enfeksiyonlar da şekillenebilir. Bazen ani ölümler meydana gelir.
Kesin tanısı için virüs izolasyonu gerekir. Hızlı test kitleri güvenilir değildir.
Hastalığa yakalanan kediler, yoğun bakım ve yoğun tedaviye ihtiyaç duyarlar. Bağışıklık sistemi desteklenmelidir. Spesifik tedavisi yoktur. İyileşme oranı düşüktür. Bu kedilerin diğer kedilerle teması engellenmelidir.
Yenidoğan sağlıklı kediler 6-8 haftalıkken aşı programına başlamalıdır.
Kedilerde üst solunum sistemini etkileyerek hırıltılı solunum, öksürük, salivasyon, gözlerde akıntı, burun akıntısı, hapşırma, yüksek ateş, iştahsızlık ve depresyon gibi semptomlara yol açan bulaşıcı bir viral hastalıktır.
Solunum yolu ile bulaşır. Gebe kedilerde plasenta yoluyla yavrulara bulaşma da söz konusudur. Özellikle yavru kedilerde akut formda şiddetli enfeksiyonlara yol açarak ölüme sebebiyet verebilmektedir.
Kesin tanı virüs izolasyonu ile yapılır. Hızlı test kiti güvenilir değildir.
Spesifik bir tedavisi yoktur. Bağışıklık sistemi desteklenmeli ve diğer hayvanlarla teması engellenmelidir.
Yenidoğan sağlıklı kediler 6-8 haftalıkken aşı programına başlamalıdır.
Kedilerde üst solunum sistemini etkileyen bulaşıcı ve ölümcül viral hastalıktır.
Yavru ve yetişkin kedilerde gözlerde konjonktivit ve akıntı, diş etlerinde kızarıklık ve iltihaplanma, ağızda pis koku ve yara, öksürük, hapşırma, yüksek ateş, burun akıntısı, iştahsızlık, kusma başlıca belirtilerdir.
Kesin tanı virüs izolasyonu ile yapılır. Hızlı test kiti güvenilir değildir.
Spesifik bir tedavisi yoktur. Bağışıklık sistemi desteklenmelidir. Bulaşıcı özelliğinden dolayı diğer hayvanlarla teması engellenmelidir.
Yenidoğan sağlıklı kediler 6-8 haftalıkken aşı programına başlamalıdır.
Telif Hakkı © 2024 Central Perk Veteriner Kliniği - Tüm Hakları Saklıdır.
GoDaddy Destekli
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.